Ahmet MEŞE
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından, 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapılacak. Halk arasında kentsel dönüşüm olarak bilinen kanunla ilgili toplantı, yarın saat 17.30’da Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Toplantı öncesinde gazetemizin sorularına açıklık getiren ve toplantının içeriğine ilişkin bilgiler veren Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Akat, geçtiğimiz yıllarda Bilecik Belediyesi tarafından gündeme getirilen kentsel dönüşüm çalışması ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 6306 sayılı yasa kapsamında yürütülen dönüşümün farklı olduğunu söyledi.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarında vatandaşın başvurusunun esas olduğunun altını çizen Akat, kanun kapsamındaki dönüşümün vatandaşın lehine olduğunu anlattı. Kanun kapsamına girerek dönüşüm yapılması halinde birçok yardım sağlandığını dile getiren Akat, toplantı sonrasında vatandaşların sorularına cevaplar verileceğini ifade etti.
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Müdür Akat, kendi bünyelerinde yapılan kentsel dönüşüm hakkında bilgiler vererek devam ettiği açıklamasında dönüşüm sürecinden bahsetti. Sürecin nasıl işlediğini anlatan Akat şöyle konuştu:
“ Bizim direk öncülük ettiğimiz işlem vatandaşın bize direk başvurması. Vatandaş kendi evini riskli görüyor veya yeni bir ev almayı, yıkıp yeniden yapmayı düşünüyor. Bizim Bilecik ili için yetki verdiğimiz iki tane firma var. Bu iki firmadan veya Türkiye’den herhangi bir firma da olabilir. Bu firmaya gidiyor, risk analizini yaptırıyor yani binasından numune aldırıyor, bunların testlerini yaptırdıktan sonra bize başvuruyor. Biz, statik olarak inceliyoruz eğer yapı riskli ise riskini onaylıyoruz ve tapuya bildiriyoruz. Tapu şerhini düşüyor, alım-satım yapılmıyor. Daha sonra yıkımın gerçekleşmesi için belediyeye yazı yazıyoruz. Zaten vatandaş kendisi bizzat başvurduğu için yıkımı yapılıyor.”
18 AY HİBE KİRA YARDIMI
Akat, dönüşümler birlikte vatandaşlara birçok yardım sağlandığını belirterek bilgiler verdi. Akat şunları kaydetti:
“Bunun avantajları, 18 ay hibe kira yardımımız var. Bilecik ili için belirlenen kira bedeli ise 425 lira. Eğer içerisinde liracı varsa kiracıya iki kira bedeli 850 TL taşınması için kira yardımı ediyoruz. Ayrıca kira yardımı istemiyorsa eğer isterse faiz desteği veriyoruz. Bugün için bankaya konut kredisi çekmeye gittiğinizde 10 yıl vadeli 100 bin TL’ye toplamda 185 bin TL ödüyorsunuz. Bize başvurduğu zamansa bankalarla bizim protokolümüz var, yıllık yüzde 4’ünü biz ödüyoruz. 185 bin TL ödüyorsa bize başvurduğunda 148 bin TL civarında ödüyor. Daha sonra yeni yaptığı binanın tüm harçlarından muaf. Tapu, noter, belediye, otopark, damga vergisi, pul parası bile aldırtmıyoruz. Bu da daire başına ortalama 6-7 bin lira bazı yerlerde 15 bin liraya kadar çıkıyor bu ücretler. Bu tür avantajları var. Bizde toplantılarda bunlardan bahsedeceğiz. Sonuçta burada 15-20 yaşında bir evimiz varsa bunun içinde 15 yıl daha oturacaksak örnek olarak bu eve 15 yıl içinde 10-15 bin TL masraf gidecektir. Ama yardımlarımızla daha az masrafla yeni ir ev sahibi olunacak.
‘YETER Kİ SAĞLAM EVE GEÇ’
Bilecik’te bugüne kadar 240’ı aşkın bağımsız birimin başvurusunu aldık zaten. Bunların yarıya yakınının yıkımını gerçekleştirdik. Yeniden yapılmaya başlandı ama vatandaş bunu bilmiyor. Özellikle geçen yıl ki kentsel dönüşüm ile ilgili gelişmelerden dolayı vatandaş bunun bilincinde değil, bunları anlatacağız. Vatandaşın gönlüne göre olması lazım, vatandaşın istemesi lazım. Bizde tamamen vatandaş istemiş oluyor. Vatandaş gönlüyle başvurmuş oluyor. Sen evini yıksan bile yeniden ev yapma zorunluluğun yok. Sağlam bir ev alındığında bu destek yine veriliyor. Sen yeter ki sağlam eve geç, amaç bu.
‘VATANDAŞ HAKLARINI BİLMİYOR’
Ama bir alan belediye ve bakanlığımızca riskli alan ilan edilecekse belediye yapacağı çalışmaları bize bildirir. Biz bakarız sonra Bakanlığa iletiriz. Bakanlık denetler. Bizim belediyeden istediğimiz evrakların bir tanesi de vatandaşın memnuniyeti. Yani ir nevi anket. Belediyelerden anketsiz başvuru almıyoruz. Belediye bir mahalleyi riskli alan ilan edeceğim diyorsa o mahallede kaç tane bina, yerleşim yeri, bağımsız birim var? Çoğunluğun anketi yapılmış mı? Biz bunları da istiyoruz belediyeden. Onda da vatandaşın çekinebileceği bir durum yok. Vatandaşın lehine bir şey, vatandaş haklarını bilmiyor. Haklarını bilen çok az sayıda insan var.
BİZZAT VATANDAŞ BAŞVURMALI
Bizzat vatandaşın başvurusunu almak zorundayız. Kafamıza göre veya uygun gördüğümüz yerleri kanun kapsamına sokamıyoruz. Riskli alan çalışması yapmıyoruz. Çalışma yapıyoruz ama riskli alana çeviripte riskli alan ilanı yapmıyoruz. Müdürlük olarak riskli alan belirleyeceğimiz ir alan yok. Bu işi belediyelere bıraktık. Belediyeler eğer vatandaşlarla anlaşabilirse, hem vatandaşın hem belediyenin uygun gördüğü alanlar olursa buraların yenileme çalışmalarını başlatacağız. Bu konuda her türlü desteği sağlayacağız. Belediye varsa belediyeye bırakacağız belediyenin gücü olmazsa biz yapabiliriz. Ama ilan edilme noktasında ince eleyip sık dokuyoruz.
HER BAŞVURU KABUL GÖRMÜYOR MU?
Her gelen başvuru kabul görmüyor. Eğer binam çürük diye başvurduysan bizim statik hesap programımız var. Oraya verileri giriyoruz, o program yıkımının uygun olup olmayacağını bize söylüyor. Binaların beton kalitesi ortalama santimetre karede 100 kilo kuvvete dayanıklı olmasına denk geliyor. Şu an yeni bina yapımında kullandığımız beton sınıfı santimetre karede 300 kiloya dayanıklı binalar yapıyoruz. Arada çok büyük fark var. Bu da ortalama eğer depremi baz alırsak 5.5-6 şiddetini baz alırsak bunlar zaten yıkılacak diyor. Durum çok iç açıcı değil. Bir başvuru var mesela ona baktığımızda bir nevi kum çıktı. Bunlar için vatandaşın bilinçli olması lazım. Tahmini 2007’den önceki binaların çoğunda bu tehlike olabilir. İnşaatçılık, malzemeler kötüydü. Teknoloji olarak 7 yıl öncesiyle bugünün arasında çok büyük farklılıklar yok ama kötü inşaat tekniği sebep.”
BU DÖNÜŞÜM FARKLI
6306 sayılı yasa ile gerçekleştirilen dönüşümün geçtiğimiz yıllarda belediye tarafından gündeme getirilen dönüşümden farklı olduğunu söyleyen Akat, bu farklılığı ise şu cümlelerle açıkladı:
“ 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüşümüyle ilgili yasa halk arasında kentsel dönüşüm olarak biliniyor. Yani kanun eşittir kentsel dönüşüm. Fakat belediyenin geçmişte burada yaptığı çalışma alan bazlı çalışma. Yani bir veya iki mahalleyi ya da uygun gördüğü başka bir yeri riskli alan olarak ilan edebiliyor. Bu yetki belediyede de var, bizde de var. Ama bizim Bakanlık olarak görüşümüz şudur; Riskli alan olarak bir çalışma yapılacaksa belediyenin önderliğinde yapılsın, biz her türlü desteği sağlayalım. Kanunun ana hükümleri bizi bağlıyor, belediyelere öncülük ediyoruz.
Belediye riski alan nasıl ilan edebilir? Örneğin yer jeolojik olarak problemlidir. Veya üst yapı olarak yani binalar olarak problemlidir. Bunun yanında itfaiyenin, ambulansın girmediği sokaklar vardır. Yangın çıkıyor ve itfaiye buna müdahale edemiyor. Buralar hep risklidir. Böyle alanlarda belediye bizim istediğimiz çalışmaları yapar, bize başvurur. Biz gerekli incelemeyi yaptıktan sonra Bakanlığa göndeririz. Bakanlıkta inceler sonra Bakanlar Kurulu’na girer. Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan ilan edilir. Daha sonra Resmi Gazete’de yayınlanır ve geri dönüşü yoktur. Oraya artık bir çivi bile çakamazsınız. Onun mutlaka tamamen yıkılıp yeniden planlanıp yapılması lazım. Türkiye’de 106 tane riskli alan var. Bilecik’te henüz yok.
Eğer toplantımıza katılamayacak olan vatandaşlarımız varsa ALO 181 hattından gerekli bilgileri alabilirler. Bakanlığımızdan uzman arkadaşlarımız gelecek ve vatandaşlarımız bizzat sorularını Bakanlığıma sorabilecekler.”
Akat son olarak tüm Bileciklileri toplantıya davet etti.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Akat, Bilecik’te vatandaşları bilgilendirmek amacıyla Çarşamba günü saat 17.30'da Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde toplantı düzenleneceğini belirtti.
Akat, konu ile ilgili açıklamasında, “Kamu-oyunda ‘KENTSEL DÖNÜ-ŞÜM KANUNU’ olarak adlandırılan, 6306 sayılı AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜ-RÜLMESİ HAKKINDA KANUN’un anlatılması, bu hususta hemşerilerimizin bilgilendirilmesi amacıyla ile, Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezin-de 18.06.2014 Çarşamba günü saat:17:30'da bilgilendirme toplantısı düzenlenecektir.
Ülkemiz, hemen hemen tamamı faylar üze-rinde yer alan bir deprem ülkesidir.
Tarih boyunca sayısız yıkıcı deprem yaşadık. Yakın tarihteki sarsıntıların en büyüğü ise 17 Ağustos 1999 günü mey-dana geldi ve bu büyük depremde binlerce insanımız hayatını kaybetti. 2011 yılında yaşadığımız Van depremi de hepimizi derin-den yaraladı.
Yaşadığımız bu felaketlerin en büyük sebebi, binalarımızın depreme dayanıksız olmasıydı. Depremler hayatımızda her zaman olacak ve bu sarsıntıları en az zararla atlatmamız mümkündür. Yeter ki yaşadığımız binalar, modern mühendislik uygu-lamalarıyla, güvenli bir şekilde inşa edilsin.
2012 yılında kabul edilen 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu, hepimizi üzen kayıp ve zararların artık yaşanmamasını amaçlıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın tespitlerine göre Türkiye’de 6.5 milyon konutun yenilenmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşüm, bir kentin dokusun bozan bütün problemlerin çözülmesi anlamına geliyor. Bu kanun ile; Ekonomik ömrü-nü doldurmuş bulunan çöküntü alanlarının, gerekli tüm kentsel ve sosyal donatı hizmetleri getirilerek, olası tüm doğal afet riskleri de bertaraf edilecek şekil-de yeniden FENNİ ve SIH-Hİ STANDARTLARA HAİZ bir şekilde yapılandırılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda daha da önemli olan Kentsel Dönüşümün SOSYAL BOYUTU VE GÖ-NÜLLÜLÜK ESASI’dır.
Bu kapsamda gerçekleştirecek olduğumuz bilgilendirme toplantısında, vatandaşlarımızın belki de bilmediği, duymadığı haklarının neler olduğu; köy-den kente, 7'den 70'e vatandaşlarımıza olan faydalarını, kanun kapsamında nerede ne işlemler yapacakları ayrıntılı bir şekilde aktarılacak olup; toplantımıza katılacak olan Bakanlığımız Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü uzmanımız da her türlü soruya en yetkili birinci ağızdan cevap verecektir.
Vatandaşlarımız açısından son derece fay-dalı olacağına inandığımız ‘Bilecik’te Dönüşüm Devam Ediyor’ konulu bilgilendirme toplantımıza yapı sahibi veya kiracı olan tüm vatandaşlarımızın katılımını bekliyoruz” görüşlerine yer verdi.
Bilecik’te kentsel dönüşüm projesi kapsamında 6306 Sayılı Afet Riski Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun amacına da değinen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, “Kanun, afet riski altındaki alanlar ile riskli yapıların dönüşümünü sağlayarak, ülke genelinde sağlıklı güvenli ve yaşanabilir çevre-ler oluşturmak maksadıyla çıkarılmıştır.
Kentsel dönüşüm için öncelikli yaşadığınız binanın risk tespitini yaptırmanız gerekiyor.
Kanunda risk tespiti yaptırılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Konutunda güven ve huzur içerisinde yaşamak iste-yen, oturduğu binanın riskli olabileceğinden şüphelenen her vatandaşın risk tespiti yaptırması uygun olacaktır.
Bina risk tespiti yaptırmak için herhangi bir çoğunluk aranmaz. Yapı maliklerinden birinin veya kanuni temsilcinin tapu kaydı ve kimlik fotokopisi ile müracaat edebilir.
Bina Risk Tespitini; Bakanlıkça lisans verilmiş kurum ve kuruluşlara masrafları kendinize ait olmak üzere yaptırabilirsiniz.
Lisanslı Kuruluşlara www.csb.gov.tr'den ulaşabilirsiniz.
Riskli olarak tespit edilen binalar Tapu Müdürlüğüne bildirilerek "riskli yapı şerhi" tapu kütüğüne işlenir.
Malikler Tapu Müdürlüğünce yapılacak tebligattan itibaren 15 gün için-de Çevre ve Şehircilik II Müdürlüklerine başvurabilirler.
Riskli binaların tespiti, tahliyesi ve yıktırılmasını engelleyenler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.
Riskli bina tespitinin kesinleşmesinden sonra bu binaların yıktırılması için maliklere 60 gün-den az olmamak üzere sü-re verilecek, bu süre içinde riskli binaların yıktırılıp yıktırılmadığı kontrol edilecek, yıktırılmamış ise 30 gün-den az olmak üzere ek süre verilecek ve verilen bu süreler içinde maliklerce riskli yapılar yıktırılmaz ise yıktırma işlemleri mahalli idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından gerçekleştirilecektir.
Yıkım için maliklere verilen süreler içinde riskli binayı tahliye etmeyen malik veya kiracılar ilgili İdaresi tarafından Çevre ve Şehircilik İI Müdür-lüklerine bildirilir. Gerekli görülen durumlarda riskli binaya verilen su, elektrik ve doğalgaz gibi hizmetler kesilir.
Riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma işlemlerini engelleyenler hakkında işlenen, fiil ve halin durumuna göre 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı TCK ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Baş-savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Riskli binanın yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazların, malikleri tarafından değerlendirilmesi esas olacak ve yapılacak uygulamalara maliklerin payları oranında en az 2/3 çoğunluk ile karar verilecektir.
Riskli binalarda yaşayan vatandaşlarımıza talepleri doğrultusunda 18 aya kadar kira yardımı yapılacak veyahut protokol imzalamış bankalardan kullanılacak kredilere faiz desteği sağlanacaktır. Ayrıca, Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar; noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden muaf olacaktır.
Kanunda belirtilen yardım ve desteklerden faydalanılabilmesinin şartı riskli binanın anlaşma ile tahliye edilmesidir.
Yapıların; malikleri, kiracıları ve sınırlı ayni hak sahibi olarak bu binaları kullananlar, kanun kapsamında yapılacak yardım ve destekten faydalanabilir.
Kanun kapsamın-da kiracılara taşınma mas-rafları dikkate alınarak bir defaya mahsus olmak üze-re kira yardımı yapılabilir. Kiracıların konut satın almak istemeleri halinde Bakanlıkla protokol imzalayan bankalardan faiz desteği de verilebilecektir.
Riskli binadaki malikler;
*Bağımsız bölümü gösterir tapu belgesi,
*Arsa paylı tapular için. Nüfus Müdürlüğünden alınan adrese dayalı nüfus kayıt örneği veya üzerine kayıtlı olan son üç aya ait elektrik, su, doğalgaz ve-ya telefon faturalarından birisi,
*Nüfus cüzdanı fotokopisi,
*Riskli bina tespit raporu inceleme formu,
*Konutun tahliye edildiğine dair yeni adresini gösterir adrese dayalı nüfus kayıt örneği ile birlikte Çevre ve Şehircilik İI Müdürlüklerine başvurabilirler.
Riskli binada kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak işyeri işletenler;
Nüfus cüzdanı fotokopisi,
Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibine ait vergi levhası,
İşyerinin tahliye edildiğine dair güncel vergi levhası ile Çevre ve Şehircilik İI Müdürlüğüne baş-vurabilirler.
Malikler için 2014 yılında ödenecek kira yardımı miktarı Bilecik İli genelinde her bağımsız bölüm için aylık 425 TL'dir.
Kiracılara taşınma masrafları dikkate alınarak bir defaya mahsus olmak üzere kira yardımı yapıla-bilir.
Kiracılara 2014 yılında defaten ödenecek kira yardımı miktarı Bilecik İli geneli için iki aylık kira tutarı yani 850 TL'dir.
Konut İçin, Bağım-sız bölüm başına en fazla 100.000 TL kredi kullana-bilir.
Kredi geri ödemeleri; 2 yıl anapara geri ödemesiz ve 10 yıl vadeli olarak gerçekleşecektir.
İşyeri için bağım-sız bölüm başına en fazla 100.000 TL kredi kullana-bilir.
Kredi geri ödemeleri 2 yıl anapara geri ödemesiz ve 7 yıl vadeli olarak gerçekleşecektir.
Bankalar tarafın-dan sağlanacak kredilere verilecek faiz desteği; konut yapım kredisi için %4, işyeri yapım kredisi için %3 olarak belirlenmiştir.
Kanun kapsamın-da protokol yapılmış bankaların listesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde ve www.-csb.gov.tr adresinde yayımlanmaktadır.
Birden fazla konutu veya işyeri olanlar adına faiz desteği sağlanacak toplam kredi tutarı 500.000 TLyi geçemez.” dediler.