Bilecik Valiliği
Bilecik Valiliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
Bilecik Valiliği
Bilecik Valiliği

Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.

30 Haziran 2014
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.
Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın Katılımıyla Kentsel Dönüşüm Toplantısı Gerçekleştirildi.

"BOZÜYÜK'TE DÖNÜŞÜM DEVAM EDİYOR" konulu Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Toplantısı Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın katılımlarıyla gerçekleşmiştir.

Bozüyük düğün salonunda , Bozüyük Belediyesi ile işbirliği halinde gerçekleştirdiğimiz "Bozüyük'te Kentsel Dönüşüm Devam Ediyor" konulu Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Toplantısına vatandaşlarımızın ilgisi çok büyük olmuş ve 500 kişilik salon yetersiz kalmıştır.

Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'nın katılımları ile onurlandırdığı toplantıda Kentsel Dönüşüm hakkında bilgiler verilmiştir.

Vatandaşlarımızın özellikle riskli alan konularında istekli olduğu gözlenmiş ve Bozüyük Belediyesinden  ve Müdürlüğümüzden bu konu hakkında bir an önce çalışmaya başlamamız istenmiştir.

Soru ve cevap bölümünde de bu bağlamdaki halktan gelen bir çok sorunun cevabı verilmiş ve Bozüyük'te Kentsel Dönüşümün bir an önce hızlanması konusunda ortak payda da buluşulmuştur.

Programa katılarak bizleri onurlandıran Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA'ya teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Müdürümüz Murat AKAT; 6306 Sayılı Kanun ile bugüne dek yapılanın aksine ilk kez afet meydana gelmeden afet riski göz önüne alınarak tedbir alınmasının sağlandığını ifade etmiştir.

Kentsel Dönüşüm ne şekilde meydana geldiğini anlatan İl Müdürümüz Murat AKAT, İlimizde bugüne dek 266 bağımsız birimin riskli yapı ilan edildiğini belirtmiş, Sn. Bakanımız İdris GÜLLÜCE'nin "Bakanlığımızın asıl görevi afet riski odaklı kentsel dönüşümü organize etmektir.Dönüşüm daha çok vatandaşlarımızın isteğiyleve belediyeler eliyle yürütülecektir" sözlerini hatırlatarak her türlü desteğiİl Müdürlüğü olarak 7/24 sunacaklarını belirtmiştir.

"Sn Başbakanımızın yatay kentleşme fikriile ilerlemekte ve halka rağmen değil, halkla birlikte halk için anlayışıyla hareket etmekteyiz" sözleriylekonuşmasını tamamlayan İl Müdürümüz Murat AKAT'ın ardından Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA söz almıştır.

“Kentsel dönüşüm ile alakalı düşünceler, ne zaman başladı? Niye böyle bir düşünce hâsıl oldu?

Şöyle bir baktığımız zaman özellikle ülkemizde geriye dönüp baktığımız zaman 1950’li yıllardan sonra köylerden kentlere bir göç başlamış ve bu süreç içerisinde köylerden kentlere gelen insanlar, ekonomik yönden güçlük çeken insanlar barınacakları bir yer aramıştır. Her şeyden önce başlarını sokabilecekleri bir yer aramışlardır. Ekonomik zorlukları vardı ve gecekondu tabiriyle özellikle yerel yöneticilerin seçim zamanlarında onlara tanıdığı bu gecekonduları yapma fırsatıyla birlikte Türkiye’mizin hemen hemen metropol şehirlerimizden başlayarak diğer şehirlerde de görüntü kirliliği, bunun yanında da dayanıksız binalar göz zevkini de bozacak görüntüler ortaya çıkmaya başladı.

Tabi bunun yanında özellikle ülkemizin doğal afetlerin sıkça yaşandığı bir ülke olduğu, yaklaşık 24 bin 500 kilometre uzunluğunda canlı bir fay hattının olduğunu da hep beraber biliyoruz. Şu anda nüfusumuzun %90 civarındaki bir kısmı bu canlı fay hatlarının olduğu alanlarla yaşıyor. Sanayi kuruluşlarımızın da yine birçoğu bu fay hattına yakın veya fay hatları üzerinde olduğu da bir gerçek.

Hem 1999’da meydana gelen deprem ve peşpeşe gelen depremler ve en son Van depreminden sonra da sayın Başbakanımız, siyasi hayatına mal olsa dahi kentsel dönüşümü Türkiye’de gerçekleştireceğini, artık sosyal devlet anlayışına göre insanlarımızı sağlıklı, güvenli, huzurlu mekanlarda yaşatmak için ne gerekiyorsa onu yapmamız lazım olduğunu söyledi.

İsmi üzerinde de zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görevi de havanın, suyun ve toprağın üzerinde yapılan faaliyetleri kontrol etmek ve denetlemek. Yani havayı temiz tutmak, suyu temiz tutmak, toprağı temiz tutmak ve bunun üzerine yapılan faaliyetleri de düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak. Bizler de bu kanunları yerine getirerek, özellikle 6306 sayılı kentsel dönüşüm yasasıyla birlikte afet riski taşıyan alanların öncelikle finansal bir altyapısının oluşması gerekiyordu ve o yasa gerekli finansmanı oluşturdu.

Bunun yanında özellikle buradaki en büyük paydaşlarımız belediyeler ve yerel yönetimler. Yerel yönetimler bu işin altına ellerini gömmeliler. Biz, netice olarak merkezi hükümette gerekli altyapıyı yaptık, gerekli destekleri veriyoruz ama yerle yönetimlerin de bu işe öncülük yapması lazım ama en önemlisi bu toplantıları yapıyoruz, vatandaşımızın bu işe çok büyük katkıları olması lazım. Yani vatandaşımızın bu işi istemesi lazım. Zaten kentsel dönüşüm, halkın rızasına dayanan bir iş. Halkımızın rızası olmadan bu işi yapmayacağımızı da söylüyoruz. Önemli olan bütün toplumun temel dinamiklerinin bu işte taşın altına elini koyması.

Biz şunu söylüyoruz; Kirletmeden temiz tutmayı öğrenmeliyiz. Yani, çevreyi kirlettikten sonra temizlemek çok zordur. O zaman kirletmeden, bu çevreyi temiz tutalım. Binalarımız yıkılmadan bu binalarda yaşayalım. Her zaman söylüyoruz, gelişmiş ülkelerde binalar sadece sallanıyor. Bizde binalar sallanmıyor, yıkılıyor. Van depreminde 650 vatandaşımızı kaybetti. Bütün birimler seferber oldu o 650 vatandaşımızı kurtarabilmek için ama kaybettik. 11 yılda 15 bin konut yaptık, var olanı yeniden inşa ettik ama o 650 kişi geri gelmedi. Bir kişi dahi geri gelmiyor, onlar gitti. Yani şunu söylemek istiyorum, Türkiye’de son 11 yılda yaklaşık 600 bin konut yaptık, dile kolay. Ama yetmiyor. Ne diyoruz biz? Türkiye’de 20 milyon civarında konut var, bu 20 milyon konutun 6,5 milyonu riskli. Yani güvenilir değil, sağlam değil. Binalarımızın birçoğu engelli. Biz şimdi engelsiz zannediyoruz ama binalarımız engelli. Biz, enerji açısından dışa bağımlıyız, enerji yüzünden makas sürekli açılıyor. Ama bunun yanında da binalarımız enerji savuruyor." demiştir.

Bakanlığımız uzmanlarının sunumlarının ardından soru-cevap şeklinde toplantı devam etmiş ve yıkım törenine geçilmiştir.

Toplantımıza katılan başta Bakan Yardımcımız Sn. Muhammet BALTA olmak üzere tüm protokol üyelerine ve tüm vatandaşlarımıza teşekkürü borç biliyoruz.

Teşekkürler Bilecik, Teşekkürler Bozüyük.

 

  

  

  

  

  

  

   

  

  

  

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır